Hekim haklarını savunmak amacıyla kurulduğunu iddia eden Hekim Birliği Sendikası, bugünlerde hekimlerin sorunlarıyla değil, yönetim kadrosunun çıkar çatışmalarıyla gündemde. Sendikanın mevcut Genel Başkanı Hatice Çerçi Balcı ile Merkez Yürütme Kurulu üyeleri arasında yaşanan yetki krizi, sendikanın kurumsal itibarını ve üyelerinin güvenini ciddi şekilde zedeliyor.

İki taraf da kamuoyuna karşı “meşru biziz” mesajı verirken, sosyal medya hesapları, karar defterleri, noter işlemleri ve hatta çilingirle kapı kırılan genel merkez odaları, sürecin geldiği içler acısı noktayı gözler önüne seriyor.

📌 Seçim Hazırlığı mı, Sandık Operasyonu mu?

Hatice Çerçi Balcı tarafından yapılan açıklamada; dört MYK üyesinin üst üste üç kez toplantılara katılmadıkları için üyeliklerinin tüzük gereği düştüğü, buna rağmen yetkisiz şekilde işlem yaptıkları iddia edildi. Karar defterinin “kayıp” gösterilerek noter kanalıyla sahte defter düzenlendiği, sosyal medya hesaplarının ele geçirildiği ve SGK’da yetkisiz işlemler yapıldığı öne sürüldü.

Öte yandan muhalif grup, Hatice Çerçi Balcı’nın yeniden aday olabilmesi için seçim sürecini tek başına kontrol etmek istediğini iddia ederek, onun yaptığı tüm açıklamaların geçersiz olduğunu ve sendikayı kişisel bir iktidar alanına çevirdiğini savundu.

❗ Kazanan Yok, Kaybeden Hekimler

Taraflar arasındaki hukuki süreç İzmir 20. Sulh Hukuk Mahkemesi’nde sürerken, yaşananlar sendikal mücadelenin özünden ne kadar uzaklaşıldığını gözler önüne seriyor. Bir yanda sahte toplantı iddiaları, diğer yanda genel merkeze çilingirle girme görüntüleri… Hekimlerin ağır çalışma koşulları, özlük hakları, şiddet ve yıpranma talepleri ise bu tartışmaların gölgesinde unutulmuş durumda.