DEM Parti Şırnak Milletvekili Mehmet Zeki İrmez, Cizre Devlet Hastanesi’ndeki tıbbi malzeme hırsızlığı iddialarını Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündemine taşıdı. İrmez, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nun yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, iktidar bağlantılı kişilerin yolsuzluk şebekesinde yer aldığı yönündeki ciddi iddiaları dile getirdi.
Cizre Devlet Hastanesi’ndeki Hırsızlık İddiaları Meclis Gündeminde
Milletvekili İrmez, Cizre Devlet Hastanesi’ndeki malzeme kayıplarının bölgedeki sağlık hizmetlerini olumsuz etkilediğini vurgulayarak, “Sağlık hizmetlerinin zaten zor koşullarda sürdüğü bölgede büyük bir kriz yaratıyor. Halkın sağlığıyla oynayanlar mutlaka hesap vermelidir” ifadelerini kullandı. İrmez, yolsuzlukların sadece hastaneleri değil, doğrudan halk sağlığını da tehdit ettiğini belirtti.
Sağlık Bakanına Yöneltilen Kritik Sorular
Önergede, Sağlık Bakanı Memişoğlu’nun yanıtlaması beklenen kritik sorular şunlar:
Cizre Devlet Hastanesi’nde meydana geldiği iddia edilen tıbbi ve sarf malzeme hırsızlığı bilgisi doğru mudur?
Konu hakkında Bakanlık tarafından herhangi bir teftiş, denetim veya soruşturma başlatılmış mıdır? Başlatıldıysa soruşturmanın akıbeti ne olmuştur?
Dile getirilen yolsuzluk iddiası hakkında hastane yönetiminden ve görevli sağlık personelinden açığa alınan ya da görevden uzaklaştırılan kişi sayısı kaçtır? Bu kişilerin görevleri nedir?
Tıbbi ve sarf malzemelerin çalınmasına ilişkin görüntülere müfettişler ulaşmış mıdır ve görüntüler emniyete verilmiş midir?
Bu yolsuzluk olayının kamuoyuna yansımasının ardından Bakanlığınızca Şırnak genelindeki tüm sağlık kuruluşlarında benzer vakaların olup olmadığına dair bir inceleme başlatılmış mıdır?
Şırnak ve ilçelerinde son 5 yıl içinde sağlık kurumlarında yolsuzluk, usulsüzlük veya zimmete para geçirme iddiasıyla açılmış kaç idari ve adli soruşturma bulunmaktadır? Bu soruşturmaların sonuçları nedir?
Cizre Devlet Hastanesi’nde ‘Actilyse’ adlı ilacın hastane sisteminde kayıtlı olmasına rağmen fiili olarak stoklarda bulunmadığı, bu ilacın Irak’taki eczanelere satıldığı, ilaç yokluğundan dolayı beyin kanaması ve kalp krizi tanısıyla gelen hastaların başka hastanelere sevk edildiğine dair iddiaların gerçekliği var mıdır?
Dile getirilen yolsuzluğun maddi karşılığı nedir? Çalınan ilaç söz konusu mudur ve ilaç eksikliğinden dolayı mağdur olan herhangi bir hasta söz konusu mudur?
Soruşturma sürecini etkilemeye çalışan, siyasi nüfuz kullanan kişiler söz konusu olmuş mudur?
Bu iddiaların aydınlatılması ve sorumluların hesap vermesi bekleniyor.
Bir yanıt yazın