Konya Ereğli Devlet Hastanesi’nde mesai dağıtımında yaşanan adaletsizliklerin, sağlık hizmetlerinin kalitesini ciddi şekilde tehdit ettiği iddia edildi. Cumhuriyet’ten Taylan Gülkanat’ın haberinde yer alan bilgilere göre, hastane içinde “tasarruf” adı altında yapılan uygulamaların, hem sağlık emekçilerini mağdur ettiği hem de hasta güvenliğini riske attığı öne sürülüyor.

Kısıtlanan Mesailer ve Artan İş Yükü

Haberde belirtildiğine göre, ameliyathane, yoğun bakım ve hasta servislerinde çalışanların mesai saatleri sistematik olarak kısıtlandı. Ameliyathanede görevli anestezi teknikerleri ve hemşire sayısı asgari düzeye çekilirken, yoğun bakım ve servislerde personelin yalnızca yasal zorunlu mesai sınırını dolduracak şekilde görevlendirildiği belirlendi. Sağlık emekçileri, hastanenin günlük hasta yoğunluğu, travma ve acil durum vakaları düşünüldüğünde, bu durumun hem halk sağlığını hem de çalışan sağlığını riske attığını vurguluyor. Hastanede yaklaşık 100 hemşire açığı bulunmasına rağmen, bazı birimlerde fazla mesai neredeyse tamamen engelleniyor. Servislerde, hizmetin kesintisiz sürdürülebilmesi için gerekli fazla mesailerin dahi sistematik olarak kısıtlanması, sağlık çalışanlarını olağanüstü bir iş yükü altında bırakarak hizmet kalitesini tehlikeye atıyor.

“Tasarruflu Yönetici” İmajı ve Usulsüz Görevlendirmeler

Taylan Gülkanat’ın haberindeki iddialara göre, bu düzenlemelerin ardında yeniden sözleşme dönemi yaklaşan Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü ile İdari ve Mali İşler Müdürü bulunuyor. Bu yetkililerin, İl Sağlık Müdürlüğü’ne “tasarruflu yönetici” imajı vererek koltuklarını koruma peşinde olduğu öne sürülüyor.

Diğer yandan, hastanede hasta nakil biriminde bazı çalışanlara her ay 128 saat gibi olağanüstü fazla mesai yazıldığı tespit edildi. Bu rakam, diğer servislerdeki sıfıra yakın fazla mesai oranlarıyla çarpıcı bir tezat oluşturuyor. Söz konusu birimde çalışanların çoğunun, geçmişte hastane yöneticiliği yapmış kişiler ya da yetkili sendikanın eski yöneticileri olduğu iddia ediliyor. Özellikle M.K. isimli bir çalışanın, sosyal çalışmacı kadrosunda olmasına rağmen yıllardır şoför olarak mevzuata aykırı şekilde görev yaptığı belirtiliyor.