Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (Sağlık-Sen) Genel Başkanı Mahmut Faruk Doğan, 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri kapsamında Kamu İşveren Heyeti’nin sunduğu ilk teklifi eleştirdi. Doğan, teklifin piyasa gerçeklerinden uzak olduğunu belirterek, yetkililere teklifleri yeniden gözden geçirmeleri çağrısında bulundu.

“Kamu İşveren Heyeti Gerçeklikle Bağını Kopardı”

Doğan, Kamu İşveren Heyeti’nin teklifini değerlendirirken, “Bugün verilen teklifte Kamu İşveren Heyeti’yle hastanedeki hemşirenin aynı pazardan alışveriş yapmadığını gördük. Paramediğin, ambulans süren şoförün kiralarıyla Kamu İşveren Heyeti’nin hazırlamış olduğu kiraların aynı olmadığını gördük. Biz Kamu İşveren Heyeti’nin bu verilen teklifle gerçeklikle bağının koptuğunu gözlemliyoruz. Çünkü çarşı bu şekilde söylemiyor. Pazar bu şekilde söylemiyor. Kiralar böyle demiyor.” ifadelerini kullandı.

“Verdiğimiz Teklif Sahanın Masaya Yansımasıydı”

Sağlık-Sen olarak hazırladıkları teklifin 11 aylık bir çalışmanın ürünü olduğunu vurgulayan Doğan, “Teklifimiz, sahanın masaya yansımasıydı. Çarşı, pazarın, mutfağın görüntüsüydü. Hissedilen enflasyonun, memurun cüzdanının röntgeniydi… Bir hekimin, hemşirenin emeğiydi, özverisiydi… Kamu İşveren Heyeti acilde çalışan bir hemşirenin sesini bu teklifte duymamış oluyor” dedi.

“Bu Ücretler Vicdanları Yaralıyor”

Çalışma barışının korunması için ücret dengesinin önemli olduğunu belirten Doğan, işçi ve memur maaşları arasındaki farklılıklara dikkat çekti: “İşçi arkadaşımıza bu düzeyde bir zam verip de bir hemşire arkadaşımıza, bir hekim arkadaşımıza alt seviyede bir zam verilmesi vicdanları yaralıyor. Bir memur kolay olunmuyor… Bu arkadaşlarımız alın terleriyle emek sarf ederek eğitimlerini tamamlıyorlar… Sınava giriyorlar… Bu kadar emek sarf ettikten sonra öğretmeni, hemşiresi, hekimi, mühendisinin bu ücretlere tabi olması gerçekten vicdanları yaralıyor.”

Bakanımızın Profesörlük Unvanıyla Hareket Etmesini İstiyorum”

Çalışma barışını zedeleyen bir diğer konunun ise nöbet ücretleri olduğunu söyleyen Doğan, Kamu İşveren Heyeti Başkanı olan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’na hitap etti: “Bakanımızın okumuş, ‘profesör’ unvanını almış… Özellikle siyaseti, bakanlığı bir kenara bırakıp bakanımızın bu profesörlük unvanıyla hareket etmesini istiyorum… Şimdi bir hemşire, bir hekim, bir profesör arkadaşımıza verilen nöbet ücreti 180 lira, 200 lirada kalıp da yanımızda beraber çalıştığımız işçi arkadaşımıza 450 lira, 430 lira nöbet ücreti verilirse bu vicdanları yaralar.”

Son Çağrı: “Teklifleri Tekrar Gözden Geçirin”

Doğan, son olarak Kamu İşveren Heyeti’ne çağrısını yineleyerek, “Biz tekrar Kamu İşveren Heyeti’ne, hem maliye bürokratlarına hem Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına verdikleri teklifleri tekrar gözden geçirmelerini ve mutfakla, çarşıyla, pazarla aynı oranda bu işi görmelerini istiyoruz” şeklinde konuştu.